Kırşehir ve İlçeleri Kültürel Web Tanıtım Sitesi
  Kırşehir Tarihi
 
KIRŞEHİR'İN TARİHİ

 

1 - Tarih Öncesi Çağda Kırşehir (Tunç Dönemi M.Ö. 3000-2000)

 

Kırşehir ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda Kırşehir'in tarih öncesi çağda,özellikle Tunç çağı döneminin etkisi altında kaldığı görülüyor. 1943'te Hashöyük kazılarında ilk Tunç çağı'na ait beş-altı tabaka tespit edilmiştir. Bu tabakalarda taş ve kerpiç yapı temelleri, siyah renkli seramik parçaları, çömlek ve çanaklar bulunmuştur. Bu ka­lıntılar bölgede ilk Tunç çağı döneminin (M.Ö. 3500-2000) yaşandığını açıklar. Hashöyük ve şehir merkezindeki Kale'de başlayan kazı çalışmaları ile Kaman'a bağlı Çağırkan kasabasında yapılan kazılardan yeni bilgiler de elde edilebilir.

 

Çağırkan kasabası yakınında bulunan Kalehöyük'ün tarihinin M.Ö. 1750-600 yıl­larına kadar uzandığı sanılmaktadır. Kazılar sonunda 25 metre yüksekliğindeki höyük ve buradan çıkarılan iki büyük küp ve diğer buluntular, yörenin tarih öncesi dönemini aydınlatır. Kırşehir'in kuruluşunu, ilk çağlarda Anadolu'yu kuzey-batıdan, güney-doğudan bir baştan bir başa kesen eski ve işlek bir anayolun ortasında bir durak ve yerleşme yeri olmasında, Asya'dan Avrupa'ya giden önemli karayolları üzerinde bulunuyor olmasında, ayrıca Kapadokya bölgesine de yakın olmasında arayan bilim adamları olmuştur.

 

2 - Hitit Dönemi (M.Ö. 1850-1200)

Kırşehir Hititler'in yerleşim yeri olan Kızılırmak yayı içinde olduğundan, Hititler döneminin Kırşehir'de yaygın bir şekilde yaşandığı kesindir. Kalehöyük'te yapılan kazılarda yerleşim alanının en alt tabakasını Hitit döneminin teşkil ettiği ortaya çıkmıştır. Bu kazılar sırasında erken ve geç Hitit çağlarına ait kalıntı ve eserler gün ışığına çıkarılmıştır. Resmi veya saray yapılarına ait olduğu ,sanılan duvar temelleri ile mühürler, takılar, seramik mutfak eşyaları ve Hitit çapına ait çivi yazılı bir tablet parçası da bulunmuştur.

 

Kırşehir'e bağlı Sevdiğin Köyü'nün 10 km. kadar kuzeydoğusunda bir Hitit Prensi'nin adının geçtiği yazılı taş blok bulunmuştur. Bu taş blokun bir yol işareti olduğu ve yakınlarından Hitit dönemine ait bir yolun geçtiği sanılmaktadır.

 

Kırşehir'de Hitit dönemi tarihi için önemli bir belge olan ve "Malkayası" olarak bili­nen bir yazıt bulunmuştur. Prof. Dr. H. Th. Bossert bu yazıtı incelemiş ve bunun bir yol levhası olduğunu açıklamıştır. Malkayası yazıtının bir yol levhası olması Kırşehir'in de Hattuşaş’tan güneye inen yol üzerinde bulunması ilin Hititler döneminde önemli bir mer­kez olduğunu açıklar. Bunun dışında yine Hitit döneminden kalma önemli bir eser de Öküztaşı olarak bilinen Hitit Sunağı'dır. Bu sunak, üzerinde bir adak havuzunun yer al­dığı kare prizma bir gövde de iki öküz başının bulunduğu bazalt taşından yapılmıştır.

 

1950'de yapılan Merkez Kalehöyük'deki araştırmada Hitit dönemine ait çanak ­çömlek parçaları bulunmuştur. M.Ö. 1600'lerden M.Ö. 1200'lere değin Hititlerin yaşadığı bu yöre M.Ö. 675'e kadar Frig'lerin yönetimi altına girmiştir.

 

3 – Frig Dönemi

 

Hititlerin zayıflayıp gücünü yitirmesi üzerine yöreye Frigler hakim olmuştur. Kızılırmak ve Tuz Gölü'ne kadar sınırlarını genişleten Frigler, M.Ö. 1200'den itibaren başta Batı ve Orta Anadolu olmak üzere geniş bir alana yayılmışlardır.

Kimmerler Frigler'i yenilgiye uğratınca Lidyalılar Anadolu'nun batı kısımlarını ele geçirdiler ama Kırşehir'e kadar ilerleyemediler. Kırşehir daha sonra M.Ö. VIl.yy.da Medlerin egemenliğine sonra da Persler'in egemenliğine girmiştir.

 

4 - Pers Dönemi (M.Ö 546-332)

 Med Devleti, M.Ö. 550'de Persler tarafından yıkılmış ve ardından Anadolu Pers hakimiyetine girmiştir. Kırşehir, Perslerin Katpotukya (Kapadokya) yani "Güzel Atlar Ül­kesi" adını verdikleri bölgenin batısında yer alıyordu. Persler, vergi yoluyla yöreye hakim olmuştur. Yöre halkı ise, ağır vergiler altında ezilince çeşitli kaleler yapmak zorunda kalmıştır. Kırşehir ise bu çabaya girmemiştir. Çünkü toprakları çok kıraçtı. Persler ise M.Ö. 334'de Büyük İskender'in ordusuna yenildiler ve Makedonlar Kırşehir'i ele geçirdiler. Yöre halkının ayaklanmasından sonra Kapadokya kralı olarak M.Ö. 332'de Ariarates bağımsızlığını ilan etmiştir.

 

      5 - Kapadokya Krallığı Dönemi (M.Ö. 333-M.S. 18)

     Kapadokya (Kappadokia) krallığı M.Ö. 333'de kurulmuştur. Bu krallık döneminde Kırşehir ve yöresi yoğun bir baskı yaşamıştır. Komutan Evmenes ve Antipatos dönem­leri ise bu kişlerin Kapadokya bölgesini ele geçirme istekleri yüzünden savaşlarla geç­miştir. Ariarates öldü. Büyük iskender'in ordusunu yenilgiye uğratan ii. Ariarates ise Kır­şehir'in kuzeyine egemen olmayı başarmıştır. Daha sonra bu bölge toprakları Orta Av­rupa'dan Galat (Kelt) topluluklarının akınına uğramıştır. (M.Ö. 220-163) M.Ö. Il.yy. son­larında Pontus Kralı Mithradaset buraları denetimine almıştır. Bu dönemde yöre "Aqu­aesaravenea" adıyla anılıyordu.

 

iı M.Ö. 85 yılında Roma egemenliğine girmiştir. Kapadokya yöresi M.Ö. 18'de Ro­ma imparatoru Tiberius tarafından Roma'ya bağlanmış ve Tiberius burayı eyalet yapmıştır. Kırşehir sınırları içinde Kapadokya krallarına ait sikkeler bulunmuştur.

 

6 - Roma Dönemi (M.S. 18-395)

 Kapadokya, Roma eyaleti haline geldikten sonra yörede Hristiyanlık hızla yayılma­ya başlamıştır. (3.yy.) Buna karşılık Roma İmparatoru'nun desteklediği puta tapan rahip­lerle Hristiyanlar arasında büyük bir mücadele olmuştur.

 

Kapadokya bölgesinde III. ve IV. yy.lara ait Hristiyanların sığınmak ve korunmak amacıyla yaptıkları pek çok yeraltı şehri bu sebeple ortaya çıkmıştır. İlimiz ise bu döne­me ait; Mucur yeraltı şehri, Dulkadirli inli Murat yeraltı şehri, Aşıkpaşa yeraltı şehri, Küm­betaltı yeraltı şehri gibi on tane yeraltı şehri bulunmaktadır. Kırşehir 395'e kadar Ro­ma'ya bağlı kalmıştır. İlimizdeki höyüklerin bir kısmında Roma dönemine ait çanak-çöm­lek parçaları ile bu döneme ait sikkeler bulunmuştur.

 

7 - Bizans Dönemi (395-1071)

 Bizans döneminde Makissos, daha sonra da Justinianapolis adıyla anılan Kırşehir'i aynı yüzyılda yaşayan tarihçi Prokopios'un bildirdiğine göre; Justinianus Kırşehir'i yeniden imar ederek kent durumuna getirmiştir. Mazaka'da (Kayseri) ekonomik hayatın daha canlı olması nedeniyle Kırşehir halkı buraya göç etmiştir. M.S. 605 yılında İran Sa­sani Devleti, Kırşehir'i istila etmiştir. 626'ya kadar bölge Sasani ve Bizans akınlarıyla sarsılmıştır. 647'de Emevi devletinin Şam Valisi Muaviye Kayseri ve Kırşehir dolaylarını işgal etmiştir.

 

Kırşehir merkezine bağlı Taburoğlu Köyü yakınlarındaki Üçayak Kilisesi, Kaman Temirli'deki kilise, Mucur Aksaklı ve Aflak köylerindeki Kaya kiliseleri, Derefakılı kilisele­ri, Mucur Manastır ve Keşiş Sarayı, Bizans dönemine ait mimari kalıntılardır. Kırşehir ci­varında da Bizans dönemine ait kandiller, takılar, sırlı mavi ve sarı renkli seramik eşya­lara rastlanmıştır.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol